Puratos'ta, yiyeceklerin hayatımız üzerinde olağanüstü bir etkisi olduğuna inanıyoruz; bizi besliyor, doyuruyor, güven veriyor ve aileleri bir araya getiriyorlar. Yiyecekler farklı geçmişlerden insanları birleştiriyor ve hayatın getirdiği büyük ve küçük bütün anları kutlarken yüzlerimize bir gülümseme oturtuyor. Benzersiz bir iyileştirme gücü bile var!
Bu büyük sorumluluğu hafife almıyor; sürdürülebilir, saygıdeğer, dengeli ve bütünsel bir işletim modelini etkin biçimde uyguluyoruz. Bu amaç doğrultusunda karbon nötrlüğü sağlama, suyu sorumlu kullanma ve atıkları azaltmaya yönelik planlar hayata geçiriyoruz. Ham maddelerimizi kaynaklarından özenle temin ederken çiftçiler için güvenilir ve sabit bir gelir sağlamayı amaçlıyoruz. Parçası olduğumuz topluluklarla uyum içinde çalışıyor ve Ekmekçilik Okullarımızda çığır açıcı eğitim fırsatları sunmaya yönelik yatırımlar yapıyoruz. Çalışanlarımıza bağlı olmanın yanında, çeşitliliği ve kişisel gelişimi destekleyen bir çalışma ortamı yaratmaya özen gösteriyoruz.
Yiyecek inovasyonu, enerjinin iyiliğe harcanması demektir. Bu sebeple sağlık ve iyiliği teşvik ederken işletmeleri, müşterileri, insanları ve gezegeni sürekli olarak geleceğe taşıyan inovatif yiyecek çözümleri yaratarak olumlu etkimizi durmaksızın artırmaya çalışıyoruz.
Puratos olarak, teknolojileri ve dünya üzerindeki yemek kültürlerinden edindiğimiz deneyimleri yeni fırsatlara dönüştürerek müşterilerimizin işlerinde başarılı olmalarına yardım ediyoruz. Birlikte insanların hayatlarını iyileştiriyor ve gezegeni koruyoruz.
Vizyonumuz, geleceğimizi bugünün üzerine inşa ederek tanımlar. Stratejimiz ve amacımız arasında bağlantı kurarken, ekiplerimize işlerini mükemmel biçimde yapmaları için zemin hazırlar. Vizyonumuz bize büyük hayaller kurma, engelleri aşma ve yeni hedefler belirleme olanağı veriyor.
Cesaret, terslikler karşısında kendinden emin ve iyimser olmak anlamına gelir. Bu da bizi yeni çözümler keşfetmeye, inovasyonlar yapmaya ve kendimizi sürekli olarak geliştirmeye teşvik eder. Cesaret, vizyonumuzun peşinden giderken hesaplı riskler almamızı sağlar.
Tutku, bize ilham verir. Ekmeğe, pastaya ve çikolataya duyduğumuz tutku; çalışanlarımıza, kültürümüze, müşterilerimize, topluluklarımıza, gezegene ve aldığımız sonuçlara duyduğumuz tutku... Tutku, kendimize belirgin bir hedef koymamızı ve kısa vadeli sonuçlar elde ederken uzun vadeli düşünmemizi sağlar. Tutku, başta imkansız görünen şeyleri başararak müşterilerimizi memnun etmemiz için bizi cesaretlendirir.
İş birliği, bizim için kazanma yöntemidir. Ekiplerimiz; farklı geçmişleri, deneyimleri ve güçlü yönleriyle bir araya gelerek birlikte çalışınca harika işler ortaya çıkıyor.
Etik, bizim ahlak pusulamızdır. İnsanlara, ahlaki ve etik ilkelerin rehberliğinde saygıyla yaklaşıyor; değerlerimizin eylemlerimizi tanımlamasını istiyoruz. Etik olmayan davranışlara asla tahammül göstermiyoruz.
Kalite, eylemlerimizi ölçerken kullandığımız standarttır. Eylemlerimizi doğru şekilde hayata geçirmeyi hedefliyor, her daim öğrenmeye ve kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. En yüksek standartlara ulaşmaya ve çalışma şeklimizi sürekli olarak iyileştirmeye çalıştığımız bu süreçte kalite, herkesin sorumluluğundadır.